21 Mart 2012 Çarşamba

çirkinliğin mahcubiyeti




enerji dolu hissetme halimin bahardan değil de manik depresif durumumun mani döneminden olduğunu anladım.yine durgun halimdeyim.iyi yazmadığımı bildiğim halde bir şeyler yazmaya çabalıyorum.yine insanlara tahammül yeteneğim köreldi .hissizlik garip,hissizliğin,sıkılganlığın beraberinde getirdiği sürekli uyuma isteği garip.


duygusal açıdan herhangi birine karşı bir şeyler hissetmiyordum.hissetsem de zaten platonik oluyor hep.
platonik duygu yoğunluğumu jonas adlı güzel insana yönelttim bir süredir.
onun resimlerine bakarken kendi çirkinliğime de hayıflanmıyor değilim.
ne zaman güzel bir şeyin farkına varsam üzüntüye gömülüyorum o güzellik karşısında.bunu anlatan bir yazı vardı galiba ama unuttum şimdi.

geçen gün ao haru ride okuyordum.bir bölümü bir ayda çıktığı için yeni bölümünü beklemesi işkenceye dönüşüyor.neyse ,yeni bölümü okuduktan bir gün sonra nette gezerken manga sitesine bakıyordum.bir sonraki bölümün de yüklendiğini gördüm.sevindim.baya hem de.demek ki hala bazı şeylerden mutlu olabiliyorum.

insanlar çevremde konuşurken çoğu zaman ne hakkında konuştuklarıyla ilgilenmesem bile dinliyormuş gibi yapıyorum.ara sıra kafamı sallıyorum ,onaylamak için.onlar gülümsediğinde ben de gülümsemeye çalışıyorum .
depresif zamanlarım normalmiş gibi geliyor uzun süredir.depresif,sıkılgan halde olmadığım eski zamanlarda neler hissettiğimi hatırlamıyorum şimdi.bazen enerji dolu oluyorum ama o durum kısa sürüyor.hayatı düzensiz,tutarsız hislerle anlamaya çalışıyorum işte.ve bu beni yoruyor,çok hem de.

ıslık çalamam ben.hiç beceremedim ıslık çalmayı.bir an aklıma geldi.üzerinde ince bir mont,elleri cebinde,ağaçlık yerde yalnız başına yürüyerek ıslık çalan biri.hiçbir şey düşünmeden yürüyen,nereye gittiğini umursamadan yürüyen biri.öyle biri değilim ben.

neyse ...

jonas a bakınca kendimi dorian gray in güzelliği karşısında afallamış çirkin kız gibi hissediyorum.
jonas ın birkaç fotoğrafı









2 yorum:

  1. bence iyi yazıyorsun ama zaten iyi yazmak için yazmayız genelde. içimizde bir şeyler birikmiştir, onların serbest kalması gerekir bazen. bazen de sadece can sıkıntısından belki, bilmiyorum... şu ruh halini ben de çokça üstüme geçirdiğimden sanırım, biraz yakın buldum yazını kendime ama "şu insanlara tahammül yeteneğinin körelmesi" olayı sanırım hepimizde var.

    ayrıca bu şarkıyı da sana gül bahçesi vadetmedim'i de öyle severim ki...

    son olarak, adam cidden çok güzel.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. içimde biriken şeyleri yazamıyorum sanki çoğu zaman.depresif halin duygu yoğunluğunu yaşayıp yazdıklarıma bakıyorum da hislerimi hiç yansıtamıyormuşum gibi geliyor.ama yine de yazmak rahatlatıyor.


      depresif insanların tercihleri benzer oluyor sanırım :)

      Sil