28 Ağustos 2012 Salı

_


berbat,yorucu bir gün..uykusuzluk bir de bunların üstüne..bugün uzun zamandır hissetmediğim şeyi hissettim.her şeyin boş olduğuna yönelik düşünceler önce,ardından yaşamım boyunca,yaşayacağım anlar boyunca yapabileceğim herhangi önemli bir şeyin olmayışının farkındalığı,sıradanlığıma lanet ediş ve ardından o tanıdık his..
yaşamda sürükleniyormuş hissi vardır ya ,o işte.o an eskiden olduğu gibi intihar ederken hayal ettim kendimi,bileğimden kan akıyor ya da boynumda ip falan işte..bunları düşününce rahatladım,eskisi gibi..
uykum var şimdi,çok hem de..
uyumalı ve bir an önce gerçeklere kısa bir veda etmeli,sonra uyanınca da niye uyandığına yönelik
lanetler sıralanmalı..

25 Ağustos 2012 Cumartesi

-

bugün bira içtim ilk kez.tadını sevmedim,hiç hem de..acıydı.acaba biranın içine çay şekeri atsam tadı yine böyle iğrenç gelir miydi ki.tadını başka türlü düşünmüştüm.bir de şarabın tadını merak ediyorum.onun tadına bakmak başka zamana artık.

23 Ağustos 2012 Perşembe

bir şeyleri yanlış yaptığımı biliyorum fakat neyi yanlış yaptığımı ,yanlış yapma nedenimi bilmiyorum..bazen yaptığım her şey yanlışmış gibi geliyor.bundan daha kötü olanı ise yapacağım her şeyin de yanlış olacağını hissetmem.
uzun süredir genel duyguları bile hissedemedim.bugün biraz yoğun anksiyeteye maruz kaldım,sonra birazı geçti.birkaç gündür halsizim,uyuyorum,uyanmak istemiyorum,başım ağrıyor,kendimi yalnız-tedirgin hissediyorum,tekrar yatağıma yöneliyorum.yatağımın üstüne uzanmanın,örtünün içine kıvrılmanın verdiği korunma hissi biraz azaltıyor huzursuzluğumu.

yazmak istediklerim tam olarak bunlar değildi aslında.nasıl hissettiğimi yazamıyorum işte..

dün uyandığımda bu parça aklımdaydı.paylaşmadan olmaz..


21 Ağustos 2012 Salı




"İnsanlara
ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu."

Sabahattin Ali



18 Ağustos 2012 Cumartesi

birkaç ay sonra ankara da yaşamaya başlayacağım.üniversiteye alışma süreci,yurtta kalmak ..bunları düşününce tedirgin oluyorum çokça..

16 Ağustos 2012 Perşembe


yaşanılan,geçiştirilen bütün anlarda neler var....

rüzgarın adı diye harika bir roman var,hüzünlüyken nefret edilen neşeli şarkılar ve insanlar var..seçmediğin bir aile,ülke,anadil,dış görünüş var.sevmediğin görüntünü,yüzünü yansıtan aynalar,vitrin camları var.yirmi yedisinde bedenini geride bırakanlar-yokluğa karışanlar var.niçin var olduğu hiç düşünmemiş insanlar ,var oluş nedenini düşünüp de varoluşunda herhangi bir anlam bulamayan insanlar var.bergman ın filmleri,ursula k. le guin in eserleri,fowles in romanları ve daha pekçok güzel şey var..aşık olunası anime,manga karakterleri var,gençken pekçok kişinin hissettiği fakat senin hissedemediğin saf romantizmi barındıran shoujo mangalar var.mangakasını lanetlediğin ,klişe dolu aptal mangalar da var.yakın olmak istediğin,konuşmayı arzuladığın fakat ilgilerini hiç çekememiş olduğun insanlar var..sıradan olduklarının farkındalığı unutmaya çalışanlar var.nüfus fazlalığına rağmen hala üremeye devam edenler var ve bu fazla nüfusa rağmen onca insanın arasından yalnızlığını giderebilen kimse yok..

bir de güzel,hüzünlü parçalar var....





10 Ağustos 2012 Cuma

yeni bir shoujo mangaya başladım.20. bölümdeyim şimdi.kendimi berbat-vari hissettiğimde iyi geliyor mangalar.