28 Temmuz 2012 Cumartesi

ordan burdan bir şeyler...

bir süredir anime izlemiyorum.natsume nin dördüncü sezonuna geldim fakat bir türlü başlayamadım.izlemeye başlayınca hemen bitirmekten korkuyorum,bir süre öylece izlenmeyi bekleyecek..izledikten sonra natsume kadar sevebileceğim bi karakter bulamayacağım sanırım..bunalım anıma saklıyorum diyeyim.mide bulantısı,baş ağrısı,bedenin çürümüş kabuk gibi hissedildiği o anlardan birine saklayayım izleme isteğimi.

neyse ..biraz önce banyo yaptım,banyo yapınca hep uykum gelir benim.bakalım uykum ne zaman baskın çıkacak..

ao haru ride nin yeni bölümünü bekliyorum,manyak takipçi modunda,daha 14-15 gün olmasına rağmen yeni bölüme.herhalde bu manga bitene kadar iki yıl falan geçer.

başka ne yapıyorum ..dizi izliyorum..cinderella's sister adlı kore dizisi.yarıladım dizinin bölümlerini.ilk dört bölüm güzeldi de sonrası aynı keyfi vermedi izlerken.sanırım ben, bilmem kaç yıl sonra diye gösterilen bölümlerden haz etmeyen birisiyim..ister dizi ,film olsun ister roman fark etmiyor durum.kurgudaki elemanlar birden yılları geçirmiş halde karşıma çıkıverince yeni karakterleri benimsemeye çalışan insan modunda eski hallerini arıyorum onların...

kaç gündür aklımda bir film vardı,izleyemedim,erteleyip duruyorum sürekli izlemeyi.gir kanımaydı filmin adının türkçeye uyarlanmış versiyonu.belki bu gece izlerim...

birkaç ay sonra ankara da okuyacağım sanırım üniversiteyi.istediğim bölüm istediğim üniversite olacak gibi..kalacak yer sorunu canımı sıktı dün .orta sınıfın alt tabakasına mensup olmanın beraberinde getirdiği maddi durum böyle zamanlarda kendini daha da belli ediyor..biraz dışadönük,biraz kendine güvenen biri olsaydım yarı zamanlı bir işe girer ve küçük bir eve çıkardım belki.olmuyor işte...

neyse eskiden dinlediğim gruplardan birkaç parça...
hareketli parçalardandı geneli..


sum 41-artık dinlemiyorum pek.eğlenceliydiler ama..



blur -ara sıra dinliyorum ve birazcık da olsa enerjik hissediyorum kendimi bu grubu dinlerken..
belirtmeden geçmeyeyim grubun solistinin -Damon Albarn- gençkenki hali baya bi hoş.(düz- karışık saçlı,beyaz tenli erkeklerden hoşlanmam devreye girdi yine..)






bu kadar.dizi izlemeye geri döneyim ben..

kendime..

öl,yok ol ,yok ol...
hiç doğmamış ol,var olmamış ol,varlığın silinsin ,var oluşun tükensin,sadece yok ol.....

27 Temmuz 2012 Cuma

!

acaba ne zaman kendim olacağım....ne zaman olduğum halimden memnun olacağım,kendime yönelik hoşnutsuzluklarım gidecek...acaba ne zaman parmak ucumdaki deriyi soymayı bırakacağım..

parmak ucundaki deriyi soymak kişinin kendine yönelik öfkesini bastırma,dışarı yansıtma yollarından birisiymiş...

bir de şey vardı:giyilen terlikleri birbirine paralel koymak-bunu ilk okuduğum zaman oldukça şaşırmıştım-bu da bastırılmış cinselliğin sonuncunda ortaya çıkan garip takıntıvari bir şey.terlikler v şeklinde olursa ya da v ye yakın, bastırılmış cinselliği kendinde barındıran şahıs bundan rahatsız olmakta ve paralel duruma getirene kadar terlikleri , huzursuzluğu geçmemektedir.ilginç olan ise ayakkabıda buna benzer bir durum olmuyor ya da evde giyilmeyen diğer terliklerde.yaşadığı yerde ortaya çıkıveriyor bu bıktırıcı takıntılar.
insanın kendisine dair şeyleri başka kaynaklardan öğrenmesi biraz sinir bozucu.tabi ki bu sinir olma durumumda kendime yönelik olduğunu sandığım şeylerin genellenebilir olduğunu fark etmem de etkili....

neyse,
sanırım kendime yönelik hoşnutsuzluğumun gitmesi bu yakınlarda pek olası değil....

22 Temmuz 2012 Pazar

-

ara sıra aptal ergen bloglarına dönüyor burası.rahatlamak için yazdığım şeyler sonradan canımı sıkıyor..

sınav sonuçları açıklandı.istediğim yer geliyor sanırım.açıklandığı gün heyecenlıydım,dün olayı idrak etmeye çalıştım,bugün ise hiçbir şey olmamış modundayım.sanki berbat bir sonuç almışım gibi geliyor.
sıkılgan dönemimdeyim sanırım ,anime izlerken bile sıkılıyorsam durumum cidden vahim.

neyse..

bu parçayı bugün dinledim ilk defa.hoş,sakin bir şey..

11 Temmuz 2012 Çarşamba

ad sıkıntısı çektiğim bilmem kaçıncı başlık...

fangirl modundayım birkaç gündür manga -anime karakterlerine yönelik..yoh un resimlerine bakıyorum birkaç saattir. tumblr hesabı açtım ,bir şeyler yazmıyorum sadece resim beğeniyorum,bazen sayfanın aşağısına inerken o paylaşılan resimlerin sonu hiçbir zaman gelmeyecekmiş gibi hissediyorum.iki üç saatin ardından (yan etkisi: boyun tutulması) resimlerin sonuncusunu görmeyi başarıyorum.

dizi izliyorum,anime izliyorum .dün 4 animenin ilk bölümünü izleyip bıraktım.her şeyin sıkıcı ,bunaltıcı gelmeye başlaması en kötü şeylerden biri olabilir ,o zamanlarda yaşamanın boktanlığının daha da farkına varır oluyorum da.
lys sonuçlarının açıklamasına az kaldı.sanırım olmayacak istediğim yer,neyse.boş zamanım var.buna rağmen ne roman okuyorum ne film izliyorum, ne manga okuyorum.uyuma konusunda istikrarımı sürdürüyorum ama.geçenlerde japonca öğrenmeye niyetliydim, türkçe site buldum .gayet istekli halimden ertesi güne eser kalmadı.peh ,bıkkınlık işte.band of horses adlı grubun parçasını dinliyordum,solistin sesini the shins solistinin sesine benzettim.ekşi de grup hakkında yazılanları okurken başkasının da sesleri yakın bulduğunu okudum.güzel hissettiriyor,herhangi bir konuda biriyle benzer fikirde olmak.gerçi bu düşünce ortaklığı fazla olursa rahatsız edici olurmu ki...aynı şekilde düşünen insanların arasında olmak kendi düşüncelerinin sıradanlığının farkına varmana neden olur ,bu da can sıkıcı bir durum yani hiçbir özelliğin kalmamış gibi..durum farklı da olabilir tabi.açıkçası ben kendim gibi olanların yanında pek bulunmadım.belki de bulundum ama farkında değildim ...neyse...


fangirl halimin ardından bu resimleri de koyayım da.. ilk resimdeki chibi hali de tekrar hayran olunası ...





yazdıklarımla alakasız bir parça.girişteki hareketlilik hoşuma gidiyor.klasik müzik eğitimim olsaydı keşke dediğim anlardan biri de bunu dinlerkenki zaman....

4 Temmuz 2012 Çarşamba

---

pj harvey- thom yorke parçası....pj harvey in söylemeye başladığı kısımdaki melodi tanıdık geldi oldukça , hangi parçaya benzettiğimi bulamadım daha...



3 Temmuz 2012 Salı

------

dizi izledim,biraz manga okudum,anime izleme modunda hissetmedim kendimi pek,biraz sıkıldım sanırım .sabah 6-7 gibi uyuyorum.geç kalkıyorum.uyuyorum ,uykumu alana kadar.sonra tekrar bilgisayar.şikayetçi değilim pek,ama dediğim gibi sıkılıyorum biraz.izlediğim kore dizisinde son iki bölümü bıraktım yarın izlerim,bu sabaha doğru yeni bir diziye başlarım belki...
"Neden insanlar aynı gün aynı saatte aynı şeye başlar? Kutsal bir ritüel gibi. Herkesin bunu aynı anda yapması en fantastik romandan daha fantastik."
alıntı doğu yücel den . geç kalkmam için güzel bir bahane hem,ritüeli bozma hazzı.doğu yücel in kitaplarını okumadım daha.....
eskiden roman okumak yalnızlğımı giderirdi.şimdi sadece isteksizlik bendeki.yalnızlığımı unutmak için ,sıkılmışlığımı unutmak için artık daha çok uyuyorum..
shuffler de müzik dinliyorum.karşıma çıkan parçalardan hiçbirini beğenmedim.başım ağrıdığından da olabilir bu hoşnutsuzluk.neyse.


bu parçayı my name is kim sam soon dizisinde dinlemiştim.internetteki uzun ve sinir bozucu aramalar sonunda parçanın adını dün öğrendim.dünden beri parçaya olan ilgim kademe kademe azalıyor yine de hoşuma giden bir parça.bir de dizide 6.bölümde sanırım kim sam soon bu parçayı söylüyordu.





nostalji yapayım.juno ost inden sevimli bir parça...



acaba bir gün ben de yaşadığım anı hissedebilecek miyim ......