9 Şubat 2012 Perşembe

------


-niye birinin seni sevmesine bu kadar isteklisin ki?
---anlamazsınız.
-yine de açıkla.
---biliyorsunuz kendimi pek sevmiyorum,hatta hiç sevmiyorum.sanırım biri beni severse sevilebilecek biri olduğuma inanabileceğimi düşündüm.
-kendini sevebilmek için mi başkasının sevgisini istiyorsun?
---sanırım.
-peki benim hakkımda ne düşünüyorsun?
---duymak istediğinizi mi söylemeliyim yoksa gerçek hislerimi mi?
-genelde farklı mı oluyor ikisi?
---evet,çoğunlukla.
-sana kalmış o zaman ,hangisini söylemek istiyorsun?
---hissettiğimi.
size katlanmam biraz daha kolaylaştı benim için.bencilliğinizi yeteri kadar örtemiyorsunuz yanımda.sorunlarımı anlatırken sıkıldığınızı gizlemeye çalıştığınızı fark edebiliyorum.hoşuma gidiyor ,sıkılmanıza rağmen beni dinlemek zorunda olmanız.
benim için özel değilsiniz.varlığınız ya da yokluğunuz pek ilgimi çekmiyor.benim için tek öneminiz,düşündüklerimi sesli olarak ifade etmemde etkili olmanız nesne olarak.kolaylıkla vazgeçilebilir bir nesne.benim için başka bir öneminiz yok.sıradansınız ,sıradanlığınız canımı sıkıyor.size sen diyecek kadar bile yakın hissedemiyorum kendimi.oysa sizli-senli konuşmak umrumda bile değil,yani önemsemem böyle şeyleri.

yüzünüzün aldığı ifadeden duymak istediğinizi söylememi tercih ettiğinizi mi çıkarmalıyım?
-hayır.hislerin,gerçekte düşündüklerin biraz şaşırttı beni sadece.
---söylediklerim size kötü mü geldi kaba mı?
-şaşırdım sadece.
---gerçekten şaşırmışsınız!bu kadarını beklemiyordunuz sanırım.bunca zamandır hobi olarak buraya geldiğimi mi düşünüyordunuz yoksa?insanları daha fazla ciddiye almalısınız.
-şu an nasıl hissediyorsun,ne düşünüyorsun?
---zamanımız dolmadı mı daha, diğerlerinin kıymetli vaktini gasp etmek istemem.
-biraz daha var zamanın ,diğerleri hakkında endişelenme.
---mevcut zaman diliminin bana aitliğini iddia ettiniz.sanırım siz de pasifliğinizin farkına vardınız.
-niye gülümsüyorsun?
---birinin kendi hakkındaki gerçeklerin birazının bile farkına vardığını görmek hoş da o yüzden.diğerleri hakkında endişelenmiyorum hem.burada sizinle olmaktan duyduğum sıkıntı arttı da onu belirtmeye çalışmıştım.
-başkalarını önemsiyor görünerek mi?
---yanlış anlaşılmalar benim kabahatim değil.bu arada size küçük bir hediye vermiştim ya.onu size karşı iyi bir şeyler hissettiğim için falan vermedim.sadece size borçlu olduğumu düşündüm,ısmarladığınız yemek için.borcumun karşılığını ödemek istedim o kadar.yanlış düşünmeyin hislerim hakkında.
-şu an nasıl hissediyorsun,ne düşünüyorsun diye sormuştum,cevaplamak istemiyor musun?
---çok iyi hissediyorum.neşe doluyum.tanrım iyi ki beni var ettin.var edilmek,yeryüzünde yaşamak,insanların arasında olmak ne güzel hissettiriyor.iyi ki var olmuşum.
-bana gerçek düşüncelerini hiç anlatmamış olsan ve biraz da insanlara dikkat etmeyen biri olsam
gülümsemene ve mutluluğuna aldanabilirdim.
---zaten insanlara dikkat etmeyen birisiniz.(gülümseme eşliğinde)
-gerçek düşüncelerin?
---hayat berbat,burada şu an sizinle olmam berbat.ben niye böyle berbat bir insanım.her şey sıkıcı,herkes gereksiz.ben gereksizim.boğuluyorum,boğuluyorum,her an,her şeyden.uyusam keşke,uyusam da uyanmasam hiç.sıradanlığın canımı sıkıyor.basitliğim canımı sıkıyor.yok olsam keşke.böyle işte.sanırım zamanımız da doldu.
haftaya görüşürüz.yani hala yaşıyor olursam.endişelenmeyin ,büyük ihtimalle yaşıyor olacağım.pek cesaretim olmadığını söylemiştim size daha önce ,hatırlarsanız.
-espri olarak söylemediğini biliyorum bunları,gülümseyerek söylüyor olsan bile.
---birinin ,söylediklerimde ciddi olduğumu bilmesi güzel en azından.genelde depresif,intihara yönelik ifadeler kullandığımda insanlar öylesine söylenmiş,espri niyetinde sözler olarak algılıyor söylediklerimi.kim bu konuda espri yapar ki!sanırım bunları söylerken hafif gülümsüyorum ya o yüzden dikkate almıyorlar dediklerimi.
-bence ondan değil.
---bence de.öylesine söylemiştim zaten.ciddiye almayın her söylediğimi.neyse iyi günler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder